türkiye diasporası
|
Türkiye Diasporası
1 - Sinop, Samsun, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Yozgat, Kayseri, Kahramanmaraş çizgisini izleyen ilk yerleşim bölgesi Hatay’da Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çıkarak bugünkü, Suriye ve Ürdün topraklarında devam etmektedir. Bu hattın çevresindeki Muş, Kars, Adana vb. illerde de Kafkas kökenlilere ait yerleşim yerleri bulunmaktadır. 2 - İkinci bir hat ise yine kabaca, Güney Marmara yöresindeki Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Düzce illeri boyunca uzanmaktadır. Ayrıca Kütahya, Afyon, Konya, Aydın vb. illerde de yer yer küçük kafkas köylerine rastlanmaktadır. Şiddetli çarpışmalar sonucu Kızıl ve Beyaz Rus birlikleri Kuzey Kafkasya'nın önemli bir bölümünden çıkartılmıştı. Kuzey Kafkasya'nın tüm bölgelerinde devlet teşkilâtlanmasını sağlamlaştırmak için çoğu Çerkes Osmanlı subayları ile Millî Hükümet sıkı bir işbirliği içinde çalışıyorlardı. Her şeyin iyiye gittiği, Millî Hükümet'in güvenli bir çalışma ortamı bulduğu bir sırada, İstanbul'dan gelen bir haber bütün planları alt üst etti. 1. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalamış, mütareke gereği Kafkas Orduları, Başkumandanlığa dönüş için emir almıştı. Kuzey Kafkasya'ya son derece olumlu hizmetler veren ordu, emir gereği 28 Aralık 1918'de gözyaşları arasında Kafkasya'dan ayrıldı. Sürgün kararının kaldırılması için TBMM’ye uzun bir dilekçeyle başvuran ve dilekçeyi yayınlamaları için gazetelere de gönderen Mehmet Fetgerey Şoenu, bir daha hayatı boyunca yazı yazmama ve yayınlatmama cezasına çarptırılmıştır. Heyet-i Vekile’nin başında olan Rauf (Orbay) Bey böyle bir listenin hazırlanmasına hiç yandaş değildi. Yüzellilikler konusu TBMM’nin 16, 22, 23 Nisan 1924’teki gizli birleşimlerinde ele alındı. Bakanlar Kurulunun hazırladığı liste Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal tarafından onaylanarak kesin biçimini aldı ve 1 Haziran 1924’te kararname halinde yayımlandı. Listede M. Kemal Paşa’nın otoritesine başkaldıranlar ile ileride muhalefeti muhtemel kişilerin olmasına dikkat edilmişti.
...Ve 150 kişilik listenin 86’sı Çerkesti.
Türkiye sınırları dışına deport edilmeleri kararlaştırılan “Yüzellilikler” 28 Mayıs 1927’de kabul edilen bir yasa ile yurttaşlıktan da çıkarıldılar. Türkiye sınırlar içinde mülk edinme ve miras devretme hakları da ellerinden alındı. 29 Haziran 1938’de kabul edilen Af Kanunu ile bağışlandılar ama çoğu Türkiye’ye dönmedi. Kimlikler üzerindeki baskılar 1950’li yıllara kadar artarak devam etti. ‘Vatandaş Türkçe Konuş!’ kampanyaları düzenlenip, Çerkes köylerine ‘Çerkesce konuşmak yasaktır’ ilanları asıldı. Çerkesce köy isimleri değiştirildi. Birçok aile çocuklarına Kafkas dillerinde isim taktıkları için mahkemelere verildiler ve çocuklarının isimleri değiştirildi. Bu durum uzun yıllar sürdü. - 1927 ve 1935 sayımlarında "âile arasında konuşulan dil nedir?" sorusuna cevap aranmıştır. - 1940 ve 1950 nüfus sayımında, "ev içinde konuşulan dil nedir?" sorusu, - 1955 sayımında "ev halkının kendi aralarında konuştuğu dil nedir?" sorusu - 1960 ve 1965 sayımında ise, "ev içinde ve âile içinde konuşulan dil nedir?" sorusu yöneltilmiştir. Benzer bir soru 1970-1985 dönemini kapsayan 4 sayımda da yer almış, ancak sonuçları açıklanmamıştır. 1990'da ise böyle bir soru sorulmamıştır. Sayımlarda, - Yabancı Diller: Almanca, İngilizce, İtalyanca, vs. şeklinde; - Mahalli Diller: Kürtçe, Arapça, Abazaca, Çerkesce, Gürcüce, Lazca, Boşnakça, vs. şeklinde, - Azınlik Dilleri: Ermenice, Rumca, Yahudice şeklinde belirtilmiştir.
|