Hitit gömüsü
ÜZERİ İLGİSİZLİK TOPRAĞIYLA ÖRTÜLEN BİR HİTİT GÖMÜSÜJanserey Nihal Akkuş 08.04.2009 Kökleri olmayan bir toplum ayakta duramaz. Köklerini bilmeyen ya da farkında olmayan bir toplumsa nerede nasıl bir duruş sergileyeceğini bilemez. Tarihi geçmişimize ve gerçekliklere birer “masal” gözüyle bakarsak şüphesiz ki kendimize tutunacak başka yaban otları buluruz. Ya da aslında köklerimizi olduğu yerden farklı ulaşılmaz Kaf dağlarının ardında arar ve bir türlü de oraya dönemez, ağıtlar yakar dururuz. Bir milletin tarihi, bir bütündür. Tarihe şekil veren belli bir zaman diliminde yaşanılan coğrafi konum değil, milletin kendisidir. O yüzden tarihi geçmişi, eskiçağlardan bu yana o milletin yaşadığı tüm coğrafya ile değerlendirmek gerekir. 1864 yılı Çerkesler için Anadolu tarihinin başlangıcı olarak kabul görür. Ancak bu bazı nedenlerle yeterli akademik araştırma yapılamamasının ve yapılmış mevcut araştırmalara gereken önemin verilmemesinin doğurduğu acı bir yanılgıdır. Hititler-Hattiler bilindiği üzere Anadolu medeniyetinin temelini atan ilk uygarlıktır. Kurdukları devlet ve toplum düzeni ile kendilerinden sonra gelen birçok topluma örnek teşkil etmişlerdir.İnsan haklarına gösterdikleri hassasiyet,kadına duyulan saygı,hukuki uygulamalardaki adalet,şehirleşme alanındaki ve ordudaki teşkilatlanma gibi uzayıp gidecek bir listenin ilk ayak izleridir onlar… Hititler kelimesini gördüklerinde konunun nasıl gelişeceğini tahmin etmiş olanların “bazıları” biliyorum ki yüzlerinde bir istihza tebessümüyle adam sen de deyip geçecekler bir kısmı da yüzeysel bir araştırma dahi yapma gereği duymamışlığın getirisi olan kemikleşmiş bir önyargı ile biz tarihi atalarımız Nartlar’ı ezberledik onları biliriz ve gerisi hikaye ve zoraki benzetmeler şeklinde algılama eğilimine düşeceklerdir.Ancak bu kayıtsızlığın nedeni şüphesizki şimdiye dek akademik düzeyde yeterli bir Adiğe Hititolog komitesinin oluşturulamaması ve ciddi çalışmalar yapacak insanların da bundan imtina etmesi,çalışma yapan insanların da desteğe değil,kösteğe uğramış olmalarıdır.Özetle bu çok önemli konunun “ilgisiz ve öksüz” bırakılmasıdır. Adiğe ve Abhaz dillerine malik insanlar,Hitit kelimeleri ile iki dilin yapısını incelediklerinde ortaya çıkan benzetmeler düzeyinde kalan acabalardan ve Hitit kabartmalarındaki kıyafetler ve kama,çizme,kalpak benzeri aksesuarlardan yapılan çıkarımlar ile Xabze ile Hitit toplum hiyerarşisi arasındaki benzetmelerden öteye geçemeyen birtakım havada asılı kalmış duyumsal bilgileri akademik kanıtlara çevirebilmenin yolu,ciddi bilimsel araştırmalardan geçecektir.Bunun için de bu konunun Hattuşıs(Hattuşa) şehir harabelerindeki toprağa gömülü kırık küpler gibi kaderine terk edilmemesi,elzemdir… Hititler ve Çerkesler deyince şüphesiz ilk akla gelen isimlerden birisi sayın thamate Ali Çurey’dir.Sözcüklerin Dilinden Adiğeler, Hatti - Hititlerin Kökeni ve Çerkesler,”Ht” Rumuzlu Hatti-Hitit Halkının Gerçek kimliği adlı kitaplarında konu ile ilgili oldukça çarpıcı bilgiler sunmaktadır.Kendisine şahsıma göndermiş olduğu eserleri ve araştırmalarıma ışık tutacak alakası ve paylaştığı bilgiler için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Ve bu eserlerin mutlaka özellikle Adiğece bilenler tarafından incelenmesini tavsiye ediyorum.Burada “Sözcüklerin Dilinden Adigeler” eserinden bazı Hititçe-Adiğece ortak kelimeleri sizlerle paylaşmak istiyorum: Sözcükler,Adiğe dilinin Abzah lehçesindedir. |